Spor sözcüğünün kökeni, etimolojik olarak, Latince 'Disport' sözcüğünden gelmektedir. 'Dis-Portare' sözcük olarak, işten uzaklaşma, eğlence ve dinlenme amacıyla yapılan etkinlik demektir. Bu anlamda Spor, işin karşıtı, boş zamanları değerlendirme uğraşıdır.
Yine Latincede S.P.Q.R (Senatus Populusque Romanus; Roma Senatosu ve Halkı), Eski Roma'da cumhuriyet döneminin mutlak yasama yürütme organının simgesi. Logoları şehirde halen pek çok binada ve kamu alanında bayraklarda görülebilir. Eski Roma’da toplum 3’e ayrılırdı. Köleler, halk ve senatör olabilen soylular. Köleler Roma vatandaşı sayılmadığından, S.P.Q.R. kısaltmasında onlardan bahsedilmezdi.
Bu iki birbirine yakın ama bir o kadarda birbirinden farklı anlamlarda isimlerin günümüzde ne kadar iç içe olduğunu mevcut Spor Kulüpleri ve yöneticilerinden görebiliyoruz. İş insanı veya siyasi bağlantıları olmayan kişilerin Spor Kulüplerinde cok fazla sözü ve yetkisi bulunmuyor.
Peki neden?
Spor tüm halkın yararlanabileceği bir eğlence kültürü değil mi?
SPOR özellikle bu coğrafyada çok eski bir gelenek. Roma'dan önce de sonra da, şehir devletlerinin birbiriyle kaynaşması ve yarışması için olimpiyatlar düzenlenip gündelik işler dışında halkın eğlenmesi için alanlar yaratılırdı.
Olimpiyatlar, Antik Yunanistan'da ün ve onur kaynağı olarak görülürdü. Yunan şehir devletlerinden katılım sağlayan sporcular her ne kadar bireysel yarışsalar da kazandıkları zaferler ile hem kendilerine hem de kentlerine büyük bir onur ve ün getiriyorlardı. Kitleleri yönetmek için S.P.Q.R'lar halkın 'Disport' eğlencesini bir nevi kullanmıştır. Turnuvalarda sporcu yetiştiren yönetici aileler servetlerine servet katıp halkın fanatizm duygularını kullanarak otoritelerini güçlendirmişlerdir.
Ülkemizde çok çirkin bir fanatizm ile karşı karşıyayız. Sporun eğlence ve birleştirme gücü yerine, şiddet ve ayrıştırmak için kullanılması oldukça üzücü ve korkutucudur. Sporda şiddet görmek istemiyoruz. Ticaretinizi ve ayrıştırma eylemlerinizi taraftarlar ve sporcular üzerinden değil, yaptığınız işler üzerinden göstermenizi temenni ederiz.
“Spor, yalnız beden yeteneğinin bir ü stünlüğü sayılamaz. Anlayış ve zeka, ahlak da bu işe yardım eder. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. ” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kez daha bu sözlerinin ne kadar anlamlı olduğunu hatırlatmak isterim.