'Patatesi stokluyorsunuz, soğanı stokluyorsunuz, sebzeyi, meyveyi stokluyorsunuz. Bütün bu stokların yapıldığı depoları basacağız. Bunlar terör estirdiler terör. Gıdada terör estirdiler..' sözleriyle çiftçiye, üreticiye, kendi halkına 'terörist, vatan haini' diyen asrın liderine yanıt sandıkta verildi o dönem. Yerel seçimlerde vatandaşın önüne konulan seçim sandığı Antalyalının gözünde adeta domates, portakal, soğan, patates sandığıydı esasında.. Daha önce oy verdiği Reisi Cumhuru çiftçiye-üreticiye 'terörist' yaftası yapıştırmıştı. Sadece bir atımlık oyu vardı ve... Türkiye'nin sebze-meyve üreticisi olan bölgemizden Büyükşehir Belediyesi ve Gazipaşa Belediyesi de dahil olmak üzere AKP silindi gitti! 'Sirk çadırı' olarak hafızalarımıza kazınan o 'tanzim çadırları' rezilliği de konumuz değil bugün.
Stokçulukla suçladığı o esnafın karşısına açtığı Tarım Kredi Kooperatifleri içinde market arabası ile bir halk adamı edalarıyla alıveriş yaparken verdiği ilk pozunun tam arkasında kadraja giren 5 LT'lik bir zeytin yağının fiyat etiketinde 99 TL yazıyordu. Bugün aynı markette, aynı ağırlıkta, aynı marka zeytin yağı 1.988 TL etiketiyle raflarda duruyor.. 20 kat artmış yüzde 2000 zamlanmış!. Konumuz, Yabancı siyanürlü maden ocaklarına peşkeş çekilen zeytin bahçelerimiz ve onları kökleyen, kesen yabancı şirketler de değil! Zeytinine sahip çıktığı için marjinal olmakla, vatan hainliği ile suçlanan ve tıpkı Akdeniz bölgesinde olduğu gibi yerel seçimlerde kendisine 'vatan haini' diyenleri sandıkta cezalandıran, Ege'den, İzmir'den silen Egeli köylü de konumuz değil.
Çok uzatmayalım.. Bir başka üretim şekli olarak niteleyebileceğimiz çimentodan, tuğladan, demirden üretilen Konut üreticiliği konumuz. Temelinden gömersiniz toprağa ve en son bir ampul takıncaya kadar geçen evrelerde çatısına dikilen bacasına kadar binlerce insana iş, aş verir bu sektör. Onlarca, yüzlerce, binlerce haneye ekmek kazandırır.
Suriyeli-Afgan, İran, Araplar, Rus, Ukraynalı, müzik yasağı ortaya karışık turizm politikalarınızın bitirdiği batılı-Avrupalı-İskandinav turizmi artık Alanya için bir hayaldan ibaret. Fotoğraflarda ve arşivde tatlı anılar olarak yerini aldı o 90'lı 2000'li yıllar...
'İKAMET YASAĞI'
Konuyu acımasızca ele aldığımı fark etmişsinizdir. O kadar acı olaylarla karşılaşıyorum ki sizlerin de sektörde yaşanan bu sorunlardan biriyle en az bir kere yüzleşmiş olduğunuzu düşünüyorum. Siz tüm planlarınızı yaparsınız, tıkır tıkır işleyen bir sistemi kurmuş olursunuz ki, liyakatsiz bir siyasetçi veya bürokrat henüz yeni atandığı makamında oturduğu koltuğunu ısıtmadan, şişirme egosuyla bir takım kararlar alır ve onbinlece insan bir anda yanıbaşına düşen bir yıldırımın yarattığı korku gibi başını ellerinin arasına alıp yere eğilerek 'eyvah'der..
Bu hatalı bir uygulamadır ve bu hatadan bir cilt kadar Hatalar Ansiklopedisi yazılır da, uzatmayalım; Yabancılara yönelik bazı mahallelerimizde uygulanan 'İkamet Yasağı' kararı!
'ANAYASAYA AYKIRI'
Konut satışı demek vatandaşlık satışı demek değildir. Mülk karşılığı vatandaşlık verilmesini durdurun. O mahallede satılsın bu mahallede satılmasın demek doğru değildir. Zengin Avrupalı turist mülteci politikaları nedeniyle gidiyor. Arapları bedelsiz hatta bizim vergilerimizle topraklarımıza doldurmak, konut emlak satışı ile karıştırılır hale gelmiş. Farklı bir konudur. Tüm dünyada uygulanan halkına, ülkesine, döviz kazandıran bir tür ekomonik ticari faaliyetler zinciridir konut sektörü. Hukukçukar araştırmalı ki 'İkamet yasağı'nın Alanya'da bazı mahallelerde uygulanması BAZILARINDA İSE UYGULANMAMASI Anayasa'nın 'eşitlik ilkesi'ne de aykırıdır. (Yani Bir mahallenin inşaatçısı, diğer bir mahallenin inşaatçısından farklı değildir, aynı haklara sahiptir..' İptal edilmelidir. Alınan karar amacına ulaşmamıştır. Ne kiralar, ne de konut-emlak fiyatlarında düşüş yaşanmıştır. Aksi yönde artışlar devam etmekktedir. Satışların durgunluğunun nedeni Rus'u da, Avrupalısı da, İskandinavı da, batılısı da küstü ve ülkemizi terk ediyorlar...
Çocuk gibi gözleri yaşlı yabancılar gördüm kaç defa, ikamet alamadıkları için satın aldıkları evleri geri satarak ayrılmak zorunda kalıyorlar, ağlaya ağlaya gidiyorlar belki bizden bile çok sevdikleri Alanya'dan..
Ağır darbeler vurulan patates, soğan, üreticileri, çiftçiler, imalatçılar, besiciler, turizmdeki ciddi gerileme gibi tüm bu yaşananlarda olduğu gibi inşaat ve bağlantılı sektörlere vurulan darbe de sandıkta sonucu etkiler.
Kimse bizi uyarmadı demeyin, Uyarıyoruz. İkamet yasağı kararından dönün. 'Bu ölüyü kaldırın'