Alanya'yı 10 yıl yöneten MHP'li Adem Murat Yücel'in beğenirsiniz beğenmezsiniz fakat o oluşturduğu belediyecilik sistemi ve kurumda oluşturduğu 'ekip ruhu' 31 Mart Seçimleri'nin ardından aradan geçen 9 aylık süreçte halen belediye koridorlarında ve Alanya sokaklarında gözle görülür şekilde hissedilebiliyor.
30 Mart 2014 Yerel Seçimleri'nde Yücel'i Alanya Belediye Başkanı yapan önemli faktörlerden biri 'Ekip Ruhuydu'.
'Ekip Ruhu' yerini ilerleyen yıllarda belediyenin üst bürokrasisinde bireylerin etkinliğine, koltuk tiranlığına, 'yolsuzluk-rüşvet' iddialarına, esnafa ve vatandaşa tepeden bakan, bir yönetim anlayışına bırakmaya başlamıştı.
Atamalara gelen liyakatsizlik eleştirileri bu durumu ortaya koyuyordu ancak Başkan Yücel halktan yükselen bu sese sırtını çevirmeyi seçti; Bedelini ise 31 Mart 2024'te ağır bir seçim mağlubiyetiyle ödemişti malumunuz..
74 Yıl Sonra Gelen CHP ve Özçelik Dinamizmi
İsmi açıklandığında CHP'nin o makus talihiyle birlikte tarihin tozlu sayfalarında yerini alacağı düşünülüyordu Osman Tarık Özçelik'in. Alanya siyasi tarihinin belki de en çetin seçimine sonradan dahil olması ciddi bir dezavantajdı. Mevcut Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve ALTSO Başkanlığı'ndan istifa ederek İYİ Parti'den adaylığını açıklayan Mehmet Şahin arasında geçeceği düşünülen seçim yarışında 'müthiş' bir sürpriz oldu ve 74 yıl sonra Alanya CHP yönetimine geçti. Bilinen bu konuyu çok uzatmadan Özçelik etkisini es geçemezdik. Seçim propagandası yapmadan halkla birlikte hareket etti, halkı dinledi, ticari başarısı, dinamizmi ve söylemlerinde insan kalbine dokunabilmesi onu Alanya Belediye Başkanı yaptı: Başarının özeti buydu açıkcası.
Adem Başkan'ın Gömleği
Alanya'nın en büyük problemi trafik dense kimse 'hayır' demez. 2000'li yıllarla birlikte başlayan turizmdeki geriye gidiş hızlanmış, turist profili ve 'kalitesi' düşmüş, dışarıdan alınan göç, pandeminin ekonomik sonuçları, ülkenin genel siyasi durumu ve ekonomik sıkıntılar birleşince esnafın omuzlarına ağır bir yük ve fatura yüklenmişti. Distopik bir hayatı çaresizlik içinde kabullenen Alanya seçmeni Osman Tarık Özçelik'in seçim çalışmalarındaki dinamizminde özlem duyduğu o umudu-gülmeyi kalplerinde hissetmişti. Alanya, Özçelik'e istediğini kucak dolusu bir içtenlikle sundu. Başkan Özçelik görevini devraldığı Adem Murat Yücel'in yönettiği belediyede söz verildiği üzere bir değişiklik yapmadı. Kamuoyuna yansıyan birkaç isim haricinde herkes görevinde kaldı.
Buraya kadar her şey normal görünse de içten içe bir hoşnutsuzluk ortamı hissedilmeye başlandı. 9 aylık süreçte giyilen Adem Murat Yücel'in bürokratik sistemi üzerine kurulu belediyecilik gömleğinin Başkan Özçelik'e dar geldiği açık.
Seçim dönemindeki o dinamizm ve kendisinden beklenilen hizmetleri karşılamak adına daha cesur kararlar almanın zamanı gelmiş görünüyor. Makamlarda 'isimler' değil liyakata dayalı atamalar bekleniyor. Halktan ve esnaftan uzak, onlara tepeden bakan yöneticiler istenmiyor. Küçük esnaf korunmalı ve gözetilmeli ve desteklenmeli çünkü esnaf 'Alanya' demektir. Masa başında çizilen krokilere ve istatistik üzerine kurulu yönetim anlayışından ziyade sahada icra edilen, insana dokunan çalışmalar yapabilecek nitelikte uzman isimler göreve getirilmeli. Atamalarda 'oy kaygısı' değil, hizmet amacı güdülmeli. Hiç bir makam ve koltuk birileri için nimet olmamalı.
Halide Edip'in vatan aşkıyla özdeşleşen romanındaki 'Ateşten Gömlek' ifadesi Alanya için benimsenmeli. Kurtuluş Savaşı sırasında ilk kez İkdam gazetesinde tefrika edilen bu roman ayrıca gazeteciliğin önemine de dikkat çeker. Fikirlerin ve insanların etkileşimi üzerine toplumu doğru bilgilendiren tarafsız gazetecilik bu biçimiyle insanlar arası bir köprüdür. Başkan Özçelik'in medya danışmanları 'tarafsız Alanya medyası ve gazetecilerini' iyi tanımalı.
Ve bugün Sayın Yücel'in belediyecilik gömleğini artık çıkartarak hizmeti ve Alanya aşkını ifade eden Alanya'ya has bir 'Ateşten Gömlek' giymenin zamanı gelmedi mi Sayın Özçelik?
'Başaracağız' demiştiniz. Şimdi daha rasyonel olma vakti. Halk sizden bunu umdu çünkü.