Sahipsiz hayvanlara yönelik teklifte 4 madde daha kabul edildi
Eleştiri ve tepkilerin odağındaki 'Ötenazi yasası' olarak yer alan sahipsiz hayvanlara yönelik kanun görüşmelerinde Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4 maddesi daha kabul edildi. Görüşmeler bugün 12'de devam edecek. 1910'da Osmanlı döneminde sokakta gezen bir İngiliz vatandaşını ısıran sokak köpeği sonrası İngiliz hükümetinden ültimatom alan 2. Mahmut yönetimi, ani bir kararla insanlık tarihimize kara bir utanç olarak kazınan Hayırsızada Sürgünü lekesini sürdü. AKP'nin 'Ötenazi yasasıyla' o utanç tarih bugün yine gündeme geldi çok daha vahim sonuçlar doğuracağına dikkat çekiliyor
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, yaklaşık 14 saat süren görüşmelerin ardından sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4 maddesi daha kabul edildi.
Teklifin kabul edilen maddelerine göre, hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
'ÖTANAZİ İFADESİ ÇIKARILDI'
Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'ndaki 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasak olacak ancak hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilecek. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılacak." hükümleri uygulanacak.
Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanıyor.
"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınıyor. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanıyor.
İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek ekleniyor.
14 SAAT SÜRDÜ, 7 MADDE KABUL EDİLDİ
Muhalefet milletvekilleri, teklifin 7. maddesi üzerindeki görüşmelerde komisyon toplantısının çok uzun sürdüğünü, sağlıklı çalışma koşullarının kalmadığın belirterek, komisyonun çalışmalarına ara vermesini istedi.
Tartışmaların devam etmesi üzerine Komisyon Başkanı Vahit Kirişci, toplantıya ara vererek siyasi partilerin temsilcilerini görüşmeye davet etti.
Bazı milletvekilleri sıralara vurarak tepkilerini gösterdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil, 2019 yılında hazırlanan TBMM Hayvan Haklarının Korunması İle Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu'nu Komisyon Başkanı Kirişci'nin önüne fırlattı.
BUGÜN TOPLANTI YENİDEN BAŞLAYACAK
Aranın ardından teklifin 7. maddesi kabul edildi. Böylece kabul edilen toplam madde sayısı da 7 oldu.
Kirişci, yaklaşık 14 saat süren görüşmelerin ardından toplantıyı bugün saat 12.00'de toplanmak üzere kapattı.
HAYIRSIZ ADA SÜRGÜNÜ
Hayırsızada Sürgünü, 1910 yılında İstanbul'da yaşayan 80.000'den fazla sokak köpeğinin toplu bir şekilde İstanbul açıklarında bulunan Sivriada'ya gönderilmesi olayıdır. Adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek acı bir şekilde ölmüştür.
OSMANLI DÖNEMİNDE BİR İNGİLİZ VATANDAŞINI KÖPEK ISIRMIŞTI
İstanbul'da gece saatlerinde gezen bir İngiliz vatandaşının sokak köpekleri tarafından ısırılması sonucunda İngiltere hükûmetinden ültimatom alan 2. Mahmut yönetimi, aniden çıkartmış olduğu kararla kentteki bütün köpeklerin Sivriada'ya gönderilmesini emreder.
Köpeklerin adaya bırakılmasından iki yıl sonra Marmara Denizi'nde büyük bir deprem meydana gelmiş ve çıkan Balkan Savaşları neticesinde büyük bir toprak kaybı gerçekleşmiştir. Bir inanca göre doğal afetleri bir olayla ilişkilendirmeye benzer şekilde, bazı insanlar yaşanan felaketleri adada ölen "köpeklerin laneti" olarak yorumladıkları için bu olayı Hayırsızada sürgünü olarak isimlendirmiştir.
HALKIN TEPKİSİ SONUÇ VERDİ
Halkın köpeklerin gönderilmesine tepki göstermesi sonucunda üzerlerinde kamuoyu baskısı olan Hükûmet, vermiş olduğu kararla köpeklerin tekrardan şehre geri getirilmesini emretmiştir.
SULTAN ABDÜLAZİZ DE TOPLATTI. HALK GERİ ADIM ATTIRDI..
Sultan Abdülaziz döneminde sokak köpeklerinin tekrardan toplanarak Sivriada'ya nakledilmesine yönelik karar verilmiş ve köpekler toplanarak adaya gönderilmiştir. Bu olaydan sonra Çemberlitaş'tan Kumkapı'ya kadar uzanan büyük bir yangın çıkmış halktan bazıları bunu "köpeklerin laneti" olarak değerlendirerek Hükûmet'e tepki göstermeye başlamıştır. Bunun üzerine Padişah kanunu geri çekerek köpeklerin tekrardan şehre geri dönmesini sağlamıştır.
İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Suphi Bey 1910 senesinde, şehirdeki 80 bin köpeğin hızlı bir şekilde toplatılmasına karar vermiş ve köpekleri Marmara Denizi'ndeki Sivriada'ya naklederek ölüme terk etmiştir.
2012 yılında, ölen köpekleri anmak amacıyla Sivriada'ya bir anıt dikilmiştir.